top of page

Platon -VI-

12. Neden diyaloglar?


Platon'un bir yazar olarak kariyerine başladığında, bundan sonra genel okuyucu kitlesi için yazacağı tüm eserleri (Savunma hariç) bir diyalog formuna sokma konusunda bilinçli bir karar verdiğini varsaymak da aynı derecede gerçekçi değildir. Pek çok okuyucusunun sormaya meyilli olduğu "Platon neden diyaloglar yazdı?" sorusu, tek seferde ve her şey için bir karar olması gerektiğini varsayıyorsa, o zaman kötü bir şekilde sorulmuştur. Bu soruyu pek çok küçük soruya bölmek daha mantıklıdır: "Platon neden bu eserini (örneğin Protagoras, ya da Devlet, ya da Şölen, ya da Yasalar) diyalog biçiminde, diğerini (örneğin Timeos) ise çoğunlukla uzun ve retorik olarak ayrıntılı tek bir konuşma biçiminde yazdı?" diye sormak, neden diyalog biçimini benimsemeye karar verdiğini sormaktan daha iyidir.


Platon'un herhangi bir eserini neden diyalog biçiminde yazdığına dair makul bir varsayım oluşturmanın en iyi yolu şu soruyu sormaktır: Bu eseri, karşılıklı alışverişi ortadan kaldıracak, karakterleri kişiliklerinden ve sosyal nişanelerinden arındıracak ve sonucu doğrudan yazarının ağzından çıkan bir şeye dönüştürecek şekilde yeniden yazmaya kalkışsaydık ne kaybederdik? Bu genellikle cevaplaması kolay bir sorudur, ancak cevap bir diyalogdan diğerine büyük farklılıklar gösterebilir. Bu stratejiyi izlerken, Platon'un şu ya da bu eseri diyalog biçiminde yazma nedenlerinden bazılarının diğer durumlarda da bunu yapma nedeni olma olasılığını göz ardı etmemeliyiz - belki de tahmin edebildiğimiz kadarıyla nedenlerinden bazıları diğer tüm durumlarda mevcut olacaktır. Örneğin, karakter ve konuşma kullanımı bir yazarın eserini canlandırmasına, okurlarının ilgisini uyandırmasına ve dolayısıyla daha geniş bir kitleye ulaşmasına olanak tanır. Platon'un yazılarının muazzam çekiciliği kısmen dramatik kompozisyonlarının bir sonucudur. Örneğin Timeos ve Yasalar gibi risale benzeri kompozisyonlar bile sohbet çerçeveleri sayesinde okunabilirliklerini artırır. Dahası, diyalog formu Platon'un pedagojik/epistemolojik sorulara ('öğrenmek/bilmek nasıl mümkündür? Öğrenmenin/bilmenin en iyi yolu nedir? Ne tür bir kişiden öğrenebiliriz? Ne tür bir kişi öğrenebilecek konumdadır?) olan belirgin ilgisinin sadece kompozisyonlarının içeriğinde değil, aynı zamanda formlarında da takip edilmesini sağlar. Yasalar'da bile bu tür sorular Platon'un zihninden uzak değildir, zira diyalog formu aracılığıyla Atina, Sparta ve Girit vatandaşlarının birbirlerinin sosyal ve siyasi kurumlarını benimseyerek ve geliştirerek birbirlerinden öğrenmelerinin nasıl mümkün olduğunu gösterir.


Bazı eserlerinde, Platon'un amaçlarından birinin okuyucuları arasında bir şaşkınlık duygusu yaratmak olduğu ve diyalog formunun bu amaç için kullanıldığı açıktır. Parmenides belki de böyle bir eserin en açık örneğidir, çünkü burada Platon okuyucularını çözülmemiş bir dizi bulmaca ve görünürdeki çelişkilerle acımasızca yüzleştirir. Ancak diğer bazı eserleri de, daha küçük bir ölçüde de olsa, bu karaktere sahiptir: örneğin Protagoras (erdem öğretilebilir mi?), Küçük Hippias ( istemli kötülük istemsiz kötülükten daha mı iyidir?) ve Meno'nun bazı bölümleri (bazı insanlar ilahi ilham sayesinde mi erdemli olur?). Sokrates'le sohbet ederken karşılaşan birinin bazen onun söylediklerini kast edip etmediği (ya da ironik konuşup konuşmadığı) konusunda kafasının karışması gibi, Platon da bazen diyalog formunu okuyucularında onun ne demek istediği ve bize sunulan argümanlardan ne çıkarmamız gerektiği konusunda benzer bir rahatsızlık hissi yaratmak için kullanır. Ancak Sokrates her zaman ironik konuşmaz ve benzer şekilde Platon'un diyalogları da her zaman tartışılan konu hakkında ne düşünmemiz gerektiğine dair bir şaşkınlık hissi yaratmayı amaçlamaz. Bir diyaloğun en iyi nasıl okunacağını keşfetmek için mekanik bir kural, tüm eserleri için eşit derecede geçerli bir yorumlama stratejisi yoktur. Platon'un eserlerini en iyi şekilde anlayabilmek ve onları okurken en fazla faydayı sağlayabilmek için üsluplarındaki çeşitliliği fark etmemiz ve okuma biçimimizi buna göre uyarlamamız gerekir. Platon okumalarımıza onun ne yapması gerektiğine dair tek tip bir beklenti empoze etmek yerine , her diyaloğa kendine özgü olan bir anlayış geliştirmeliyiz. Bu, onun felsefesindeki sanatsallığa en uygun tepki olacaktır.


Kraut, Richard, "Plato", The Stanford Encyclopedia of Philosophy (Spring 2022 Edition), Edward N. Zalta (ed.), URL = <https://plato.stanford.edu/archives/spr2022/entries/plato/>.

Yukarıdaki alıntı, bir sonraki arşiv baskısındaki versiyona atıfta bulunmaktadır:

Bahar 2022 (önemli içerik değişikliği)


Not: Stanford Felsefe Ansiklopedisi'nde yayınlanan bu makale, https://plato.stanford.edu/ adlı siteden alınmış ve Burcu Yanık Leblebici tarafından Türkçeye çevrilmiştir. Orijinal metine ulaşmak için: https://plato.stanford.edu/entries/plato/

28 görüntüleme

Comments


bottom of page