Felsefe, çoğumuzun üniversite çağına gelene kadar alma şansı bulamayacağı türden bir derstir, ancak son araştırmalar, gençlerin bilgi ve varoluş hakkındaki çalışmalara çok daha erken yaşlarda katılmalarının faydalı olabileceğini göstermektedir.
Geçen yıl İngiltere'de yayınlanan bir araştırma, felsefi kavramları tartışmaya yönelik bir dizi derse katılan ilkokul 4. ve 5. sınıf çocuklarının sadece akıl yürütme ve gerçekliğin doğası hakkında bilgi edinmekle kalmadıklarını, aynı zamanda normal okul müfredatlarında da akademik avantajlar sağladıklarını ortaya koydu.
Deney, aile geliri ile eğitim başarısı arasındaki uçurumu kapatmayı amaçlayan bağımsız bir yardım kuruluşu olan Education Endowment Foundation (EEF) tarafından yürütülmüştür. Denemede, Birleşik Krallık'taki 48 ilkokulda 3.000'den fazla öğrenci Çocuklar için Felsefe (P4C) adı verilen haftalık dersler aldı.
Derslere katılan çocukların matematik ve okuma becerilerinde, ders almayan öğrencilere kıyasla yaklaşık iki aylık fazladan ilerleme kaydedildi.
Bu sonuçla ilgili dikkat çekici olan şey, derslerin kendi içinde bu tür sonuçlara ulaşmaya odaklanmamış olmasıdır. Bunun yerine, derslerin özel amacı, çocukların soru sorma, argüman oluşturma ve birbirleriyle mantıklı tartışmalar yapma konusunda kendilerine olan güvenlerini geliştirmekti.
Oturumlar, hakikat, adalet, bilgi, dostluk ve adil olma gibi kavramları araştıran felsefi konulara odaklanan diyaloglar ve sorular içeriyordu.
Öğrencilerin üzerinde düşündükleri ve tartıştıkları düşündürücü sorular arasında şunlar yer aldı "Kendine bakmayan bir kişiye sağlıklı bir kalp bağışlanmalı mıdır?"; "Birini özgürlüğünden mahrum etmek doğru mudur?"; ve "İnsanların iş yerlerinde dini sembollerini takmaları kabul edilebilir mi?"
Çalışmaya katılan okullar İngiltere geneline yayılmıştı ve çeşitlilik gösteren bir öğrenci kitlesini yansıtırken, bir bütün olarak, ortalamanın üzerinde dezavantajlı öğrenci oranına sahiptiler - ve aslında en büyük akademik faydalar bu öğrenciler arasında görüldü.
Dezavantajlı öğrenciler okuma becerilerinin dört ay, matematik becerilerinin üç ay ve yazma becerilerinin iki ay geliştiğini gördüler. Bir okul yılı boyunca her hafta yaklaşık bir saat süren tek bir ders için bunlar önemli kazanımlardır.
Akademik gelişmelerin yanı sıra, deneyin genel etkisine ilişkin olumlu gözlemler, ilkokul müfredatlarına biraz felsefe dersi koymanın faydalı olabileceğini düşündürüyor.
Çalışmayı değerlendiren Durham Üniversitesi'nden eğitim araştırmacıları Stephen Gorard, Nadia Siddiqui ve Beng Huat See, The Conversation'da "Deneme boyunca öğretmenlerden alınan geri bildirimler, felsefe oturumlarının öğrencilerle etkileşim kurma ve düşünme, dinleme, konuşma ve mantıksal argümanlar kullanma konusunda tüm okul kültürünü geliştirme fırsatı yarattığını gösteriyor" diye yazdı. "Ayrıca güven, sabır ve öz saygı gibi daha geniş çaplı sonuçlar üzerinde de faydalı bir etkisi olduğunu iddia ettiler."
Gorard ve meslektaşları, sonuçların güvenilir olup olmadığının kontrol edilmesi için çalışmanın tekrarlanması gerektiğini kabul etmekle birlikte, bir yıl süren uygulamadan olumsuz bir sonuç çıkmaması nedeniyle bulgular eğitimciler için umut verici bir yön sunuyor.
Gorard BBC'den Hannah Richardson'a verdiği demeçte, "EEF ile birlikte eğitimdeki dezavantajlarla mücadeleye yardımcı olmaya kararlı olduğumuz için bu çok cesaret verici". "Bunun gibi kanıtlar, neyin işe yarayıp neyin yaramadığını belirlemek ve okul müdürlerinin öğrenci destek ödeneklerini öğrencilerine en fazla faydayı sağlayacak şekilde nasıl harcayacaklarına karar vermelerine yardımcı olmak açısından son derece önemlidir." dedi.
Not: PETER DOCKRILL'e ait bu makale, https://www.sciencealert.com/ adlı siteden alınmış ve www.felsefearenasi.com.tr editörleri tarafından Türkçeye çevrilmiştir:
https://www.sciencealert.com/teaching-children-philosophy-can-improve-their-reading-and-math-skills-study-finds
Comments